27 Ocak 2012 Cuma

Tanınmayana mektuplar

Mızmız, küçük, şımarık kadın! Senden nefret ediyorum! Nefret o kadar kolay bir çizgi ki.Seni tanımama, görmeme bile fırsat vermeden hissediverdim öylece.Bu kadar bencil olmanı kaldıramıyorum galiba.Ben de bencilim ki aslında ama bunun kimseyi üzmesine izin vermiyorum.Kontrolü bencilliğime değil, anaçlığıma bırakıyorum bir şekilde.

Ben hep başkası üzülmesin diye üzülen taraftan oldum.Şikayetim de yoktu aslında uzun süredir ama dengelerimi bozunca yine kırıldım.

Evet kadın, senin üzdüklerin beni üzdüğü için biraz da bu nefretim.Diyeceksin ki; bu da bencillik değil de ne? Biraz öyle, biraz değil bir şekilde.(Aklımca) Sahiplendiklerim üzüldüklerinde, ufacık da olsa canlarının yandığında seni görüyorum ya orda, bir de saramayınca yaralarını deliriyorum ben de o an!Sen hiçç böyle bir duruma düştün mü? Yok, sanmıyorum ki şımarıklığından ve bencilliğinden fırsat kalsın?!

Ben kimse üzülsün istemedim.Sadece birilerine yoldaş, hayatı paylaşan insan olmak istedim.Onu da bencilce aldın elimden bir şekilde.Hiç bir şey eskisi gibi olmayacağı için yıllar sonra bu kadar üzülebildiğim için en yakınlarımdan birini benden koparıp aldığın için senden nefret ediyorum!Evet, ben de en az senin kadar bencilim, biliyorum!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı