30 Ağustos 2009 Pazar

bir uyutmuyorlar adamı!!!

Gün geçtikçe uyumak zorlanıyor.Odamda en sevdiğim eşya yatağımdır.Orasıdır gerçekten bana ait olan..Kimsenin karışmadan düşünebildiğim, en mutlu olduğum hayalleri kurduğum,en gereksiz şeyleri kafaya taktığım,sadece bana ait olan bir yer işte..

Neyse son zamanlarda yeni bir huy edindim.Yastığa başımı koyup tavana baktığım an beynim kendi kendine konuşmaya başlıyor.Allah'ım kendimi geveze sanardım, beynim benden betermiş.Bir başlıyor:"Bla bla bla bla bla blaaa...." Sus artık yeter uyumak istiyorum!! "Tamam uyu ama şu da var ki bla bla bla bla bla bla.." Belli ki uyutmayacak konuşacak hep derken dinlemeyi bırakıyorum.Bir süre sonra vazgeçip susuyor zaten.

Derken....Ring ronggg!!Bişi aydınlanıyor.Tam dalmışsın güzel güzel hem de.Yarı açık gözlerle başlıyorsun o keskin ışıkları ekranından yayan aletten yazıları okumaya."Bunu böle yaptı.Bu da böyleymiş aslında." Hay ben senin kim ne yaparsa yapsın."Ama böyle yaptığına göre böyle düşünüyor." Gene mi başladın sen yaa..E tabi bulmuş malzemeyi kaçırır mı! "Ama bla bla bla bla.." Yeter devam etmek istiyorum uykuma!! Gene bir pes ediş seste.Sonunda huzur..

Derken....Ring rongg!!Allahım bu sefer kim.Aynı durumla yeni gelen yazıları okumaca."Bişiler oldu konuşmalıyız!"Sanki günler çuvala girdi. "Ne oldu acaba?Yoksa bu böyleyken durumlar mı değişti.Yok canım.." Ya yeter bugünlük sussan.Rahat bıraksan da uyusam?? "Peki uyumana devam et.Ama unutmaki bla bla blaa...." Tamam canım.Sen devam et, gözlerimi dinlendiriyorum!!

Derken....Zırrrr zıırrrrr!!Allah allah kim bu saatte ya???İçeri kadar yürü, telefonu bul, aç dediğini anlamaya çalış.Bu sırada kafamın tepesinde bir sürü senaryo,bulmuş fırsat gene konuşuyor. Alo?? Yalnış numara canım!!!Hay ben senin mailto:$#@$#@$#@½$#@!!! koyarsın kafanı.Bakarken mal mal tavana..."Selen unutma yarın da bla bla bla bla blaa........" Yeterrrr!!!Kes kesini!!!Bir uyutmadın adamı!!! Sussssssssssssssssssss........!!!!!!!!!!!!!!!!

29 Ağustos 2009 Cumartesi

ilk kez mi ne??

Heveslendik, bi blogumuz yoki bizim neyimiz eksik ki dedik açtık böyle bir şey.Çene düşük, söylenecek laf çok olunca gerekli oldu bir süre sonra.

Son bir yılda öyle değişikliler oldu ki hayatımda..Kimileri hayatıma girdi bir taraftan, kimileri arkasına bile bakmadan kaçtı gitti.Bazılarını ben çıkartmak istedim, becermek üzereydim, kaderimle oynandı, beceriksizliğimle ortada kaldım.Kimilerinin değerini anladım, kimilerinin de benim için ne gereksiz olduğunu fark ettim.

Sadece etrafım değildi değişen."Bu saatten sonra olmaz böyle bir şey" derken oldu işte ve kendim değiştim.Oturdum bir masaya, aldım elime kahvemi,gözümü kapadım açtım...Her yer karanlıktı. Hayali bazı sesler, yaklaşan bazı sesler, giderek benden uzaklaşan bazı sesler, karanlık bir masa,bir fincan kahve-uyku açsın diye- ve ben....

Böle kalamazdım, ruhuma aykırıydı, kalamadım da.Nasıl çalıştığını hala çözemediğim kafam kurmaya başlamıştı bile planları.Ne kadar da emindim onları uygulamaya ama bir ses vardı ki yaklaşanlardan.Her şeyi alt üst etmesine rağmen gıkımı çıkaramadım.Güvenmeye başlamıştım çünkü.Lanet olsun birisine güvendim mi sonunu düşünmeden yaparım dediğini.Bugüne kadar şanslıydım gerçi çıkmadı anormal birisi.. ama onun kadar da aydınlatan olmadı hani..

Bugün o sesle beraberdim. =) Benim karanlıklarımı aydınlattığı için hep bir vefa borcu olacak ona karşı içimde.Tek isteğim onun da karanlıklarının aydınlanması.Benim ışığım güçsüz kalıyor ama güveniyorum ona.Bi şekilde aydınlığa ulaşıcak, ki başladı da =))

Bu yazının bu kadar melankolik olmaması lazımdı, en azından aklımdaki oydu ama ilk yazının hatrına affediverin?Olmaz mı?? =)

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı