Kalemi elime almayalı çok oldu. Bugün biye eskisi gibi, bilmiyorum. Ruhen olmakta korktuğum yerde olsam bile, fiziksel olarak burası neden iyi geliyor, hala keşfedebilmiş değilim.
Deniz aşırı hırçın, belki birazdan defter sırılsıklam olacak inadına yazacağım bende. Onun hırçınlığı beni iyi hissettiriyor.
Neden sıradan, normal olduğum halde kendimi anormalleştiriyorum onu da keşfedebilmiş değilim. İçimdeki kızı vampirleştirip uykuya yatırdım. Neyden besleneceğini bilmediğimden uyandırmaya korkuyorum.Yani evet, ondan kurtulmadım. Önce kendimi sonra sizi kandırdım.
Buraya her anıdan bir parçamı bıraktım sanırım. Eskilerle yaşayan Ben'e depo, belki biraz çöplük olmuş.Aptal falcıların bile mantıkla ulaştıkları sonuca ben ulaşamıyorum. Geçmişi orda bırakmak kadar mantıklı bir şey yokken ben inadına sarılıyorum. Sahiplenmekten bu kadar yorulmuşken hala pes etmemem dünyanın en aptalca işi.
Çok şey geçti, daha 24 yaşında çok şeye maruz ettim beynimi, biraz da bedenimi. Küçükken kurduğum her hayali tek tek çöp ettim, nedenini küçük hanıma sormak gerek.O neden yaşı küçük bir kadın, bilmiyorum.Bu olgunluk ve birikim neyden geliyor ve beni nasıl ele geçiriyor, keşfedemiyorum. Ben kendimi nasıl ona bırakıyorum hala çözemiyor, tek sorunun etrafında yıllardır bin takla atıyorum.
Bir de şu güçlü olma zıkkımı var. En güçlü yanım; güçsüzlük.Bunu neden kabul etmiyorum anlamış değilim. Hadi itiraf edelim.Ben tek olmak zorundayım, gardımı kaldırdım, zevk alıyorum lan sizden saçmalıklarını bir kenara bırakalım. Yapma olduğunu bildiğin bir sarınılma yıllar sonra seni darmadağın etse de dünyanın en mutlu kadını yapmadı mı ? Bunu, kendini anlatamayacağın, kendini teslim etme ihtimalinin olmadığı bir adamla yaşaman ne acı.
Ruhumun mutluluk girişlerini kapamak zorundasın. Sen başka türlüsüyle yaşamayı bilmiyorsun, çocukluğundan beri. Düzelttim dediğin her şey zaten yalan. Rol yapmaya devame tsen de, kendini unutma.Nerelerden geçtiğini, ne kadar bozuk, defolu olduğunu kabullen ki güçlüymüş gibi davran.
Yarın yine bırak kendini senin olmayan kokulara, bırak ki esir almasın seni yapma umutlar.
Ben çok istedim, nankörmüşcesine her şey farklı olsun çok istedim. Ne istedin diye sorsan; hayatım gibi hayallerimi de unutuyorum şu an.Ama dokununca hatırlıyorum bazen. En çok sevince hatırlıyorum. Kafamdan 3 saniye sahneyi değiştirip baktığımda anımsıyorum. Kekremsi değil acı bir tat bırakıyor beynimde. Kendimi bırakıyorum o an. Koşuyorum denizin üstünde koşmaya çalışırcasına.
Evet, denizin üstünde koşmaya çalışıyorum yıllardır. Ne koşabiliyorum, ne hareketsiz kaldığımdan batabiliyorum. Çırpınarak kalacağım sanırım ömrüm boyunca.
Ne olur gelmemiş ol ki ben hala ne yapacağımı biliyor olayım.
Yine kendimi kandırdım.Ama siz/ biz her kimsek çaktırmayalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder