11 Nisan 2012 Çarşamba

Gezi Günlükleri..

Vol.1
Kimseye yakın olmak zorunda değilsin.Daha dakika bir.Üzülmek, takılmak, saçma sapan kendine haksızlık yapmak yok!
Vol.2
Kahvaltı sonrası..Gece hızlı geçti.2 molayla; Sakarya ve Afyon.Fethiye merkezde yine garip bir kahvaltı.Kapadokya'ya dönüşmeye başladı bu iş, korkuyorum.Alınganlıklarım bastırıldı. Konuşmak lazım.Kafamızdan geçen neyse konuşmalı işte.Otele gitsek de kendimize gelsek artık.
Vol.3
Odaya geldik, saçmalamaya başladık.Islak mendillerle masa bile silindi. ps.gereksiz atarlarla kafanı bozma.
Vol.5
Boynu bükük bir papatya/Olduğuma bakıp da/Senden vazgeçtim sanıp, sakın aldanma.
Vol.8
Öncelikle, kimseye ihtiyacın olmadığını bence bugün kanıtladın.Yakının olan insan zaten yakın olur, gelir seni bulur.İnsiyatif almak, yönlendirme yapmak, fazla olan noktalarını paylaşmak dünyanın en huzurlu işi.Yorgunum ama iyiyim bence.
Vol.10
Dün değeri ve huzuru hissettim bir şekilde, biraz benim de bir şeyler yapmam gerekiyor biliyorum ama..Yine bir "ama"..Denizi,sahili,kumu,birayı ve sevdiklerimle bir arada olmayı seviyorum.Ama yaşlandım, gençlik cesaretim dibe vurmuş durumda, o fena.Şu andan itibaren zaman durabilir.
Vol.12
Hocalara kızıyorduk, şimdi biz tüm gün oturarak keyif yapıyoruz (?).Yine de gelmek isteyen geliyor, buluyor, konuştukça fikirler çıkıyor.Algı durumu artıyor, kendin için gelmeyen fikirler başkalarına geliyor.Birisine sinir olduğum zaman, sinir oluyorum.Peşin hükümlüyüm ama haklıyım.Sesine tahammülüm yok.Fal baktım,iyi de baktım.Başarılıydım kendi performansıma göre.
Vol.13
İnsan gereksiz sıfatları yüklememeli kendisine, saçma sapan rollere bürünüp,saçma hareketlere sahip olabiliyor..Sadece bir gözlem.Bir insanın gelişimini, çalışkanlığını izlemek muhteşem.Bir şeyler katmasını gözlemlemek, büyüdüğünü görmek.Anne olmak istiyorum, annelik yapıp sonra uzaklara yollamayı da..Üretime tanık olmak muhteşem bir his.Bir anda deli hızlı üretimler ve bunların oluşumunu izlemek.365 gün önceki hâlinden ilham almak gibi ya da geriden bir şeyler katmak gibi.Haydi oy verelim.
Vol.14 
Hala biraz genciz, biraz da yaşlıyız ama.Bir şeyler yapmaya cesaret var ama adımı atacak olan yok ortada.Bir birayla kafa oluyor insan, gece 4e kadar sahil ateşiyle şarkılarla kaynaşmaya çalışarak mesela.Bir de insanlara şans vermek önemli, önyargı ne fena, bazen de haklı çıkabiliyor insan ama..Önyargı arızalı bir durum, çözümü sadece şans vermek.İlk kapıyı kapatmamak.Dünün özetinden sonra diyorum ki, detay önemli.Bazen kocaman bir şeyleri önemli kılan bütünü değil, detayı fazlaca düşünüp saklamadan iyi çözümler bulabilmek.O da bir yöntem.
Vol.15
Teknedeyim.Sonsuzluğun ve huzurun tam ortasındayım.Yaptığım her hareketimle gurur duyuyorum.Bir de sevdiğim her şey için emek vermeye sonuna kadar hep hazır olacağımı biliyorum.-Sonradan not-Bazılarını da gittikçe tanıyorsun, değer veriyorsun ya, bu süreci farkında olarak geçirmek kadar keyiflisi yokmuş./Suya dokunmayı, onla eğlenmeyi, buluşmayı da özlediğim koca bir gerçek.
Vol.17
Ve bitti.Normalde bitmesine üzülürdüm, ancak öyle tatlı bitti ki sorun yok.Mimarlığa dair bir çok çıkarımın yanı sıra insanlığa dair bir çok çıkarım da oldu orda.En azından kendi yakınlarıma. HERKESE şans vermeli.Olay sadece bir kaç kişi olmamalı.Hele ki değer verdiklerine aitse bunlar, iki kat şans vermeli.Başka bir şey; insan sevdiğini, sevdiklerini her yönüyle kabul etmeli.Zaten seviyorsak, görmeyiz ki kötü yönlerini.Eğer kötü yönlerini görüyorsan, zaten yakının değillerdir.Onları da uzak tutmak yeterlidir.Biraz değer verme, biraz huzur, biraz uyku varsa işin içinde daha başka bir şey beklememeli."Parisienne Moonlight" hiç bu kadar huzurla dinlenmemişti.Föyüm kaybolmuş, üzülüyorum.Şimdi sıra özlediklerimde.İnsan dönünce anlıyor özlediğini, o da ayrı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı