21 Mart 2012 Çarşamba

Sorular ve yaratılamayan cevaplar

Günlerden Nevruz..Baharın mutluluğunu hissetmek istiyorum artık içimde.Yıllar önce o gün/ bugün o kadar mutluyken, bunun sebepleri de mutluluğum kadar kocaman mıydı?Hayır sanmıyorum, mutlu olmaya bahaneler arıyordum ve en güzellerini bulmuştum.

Mutlu olmam için bahaneler arayacak kadar zavallı mıyım peki?Gerçek mutluluk nedenlerinden neden vazgeçtim ben?Küçük gerçek nedenler bile yaratamaz oldum ben.

Yaratamadığım tek şey "küçük gerçek mutluluklar mı acaba?" sadece.İşimde hâla bir şey yaratamama hâlim istikrarla sürmekte, kendime ait bir hayat yaratamamaktayım, en sevdiklerimle geçirebileceğim bir vakit yaratamamaktayım, çok severek parçası olduğum işlere dahil olma fırsatı yaratamamaktayım.Liste uzayıp gider, hayat akıp gider, ben bir parçasıyım bu hayatın öyle ya da böyle, bir o kadar da uzağım bence.

Sorularım artıyor gün geçtikçe, mesafem artıyor hayata sorular geldikçe.

Soru soran insan akıllı insan belki kabuli ama doğru soruyu sorabilmekte işin  mahareti.Sorular bu kadar anlamsızken bulamadığım ya da bulduğum cevaplar da boğulmak niye?Hem de yıllardır bu böyle.Güzel zamanlarımı böylesine mahvetmek neden,al sana bir soru daha!

Sarhoş hallerimi çok seviyorum.Soruları kafamdan attığım nadir anlar onlar.Düşünmeden davranıyorum, o halde kendimi mutlu da edebiliyorum.Beynimin uyuşmasına, düşüncelerimin kaybolmasına, aklımın dinginleşmesine, biraz keyiflenmeye ihtiyacım var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı